Skip links

Pivot Etmek Veya Etmemek

“All great changes preceded by chaos”

Deepak Chopra

Bir önceki yazımızda MVP’den ve bir girişim için ne denli önemli olduğunu ele alarak; MVP’nin girişimciye ürününü pazarda test etme imkanı sunduğunu ve gerekiyorsa girişimcinin pivot etmesine olanak sağladığını söylemiştik. Peki, pivot etmek ne anlama gelir, firmalar neden pivot eder ve pivot etmek bir başarısızlık mıdır?

Öncelikle girişimcilik dünyasında sıklıkla karşımıza çıkan pivot “bir girişimin iş modeli, ekip, büyüme stratejisi gibi temel bileşenlerinden birini veya birkaçını önemli ölçüde değiştirmesine yol açan stratejik bir karar” olarak açıklanabilmektedir.[1] Yapıları gereği genç ve dinamik olan startuplar, belirsiz koşullar altında hızla büyür; hızlıca gelişen ve değişen pazarlarla mücadele eder. Bu mücadele de kimi zaman planlarda değişiklik yapılması ile sonuçlanır.

Girişimciler, kimi alanlarda hedefledikleri başarıya ulaşamadıklarında, ayakta kalmak adına fikirlerinde ve planlarında değişiklikler yapabilir. Bu durumun sebepleri de firmadan firmaya farklılık göstermekle birlikte, genellikle hedeflenen satış rakamına erişememek, ürün/pazar uyumunu yakalayamamak, diğer firmalarla rekabet edememek, teknolojik zorlukların ortaya çıkması, hukuki sebepler, yatırımcıların yönlendirmesi, yanlış zamanlama gibi faktörler olarak sıralanabilir.

Pivot etmek sıklıkla başarısızlık olarak algılanıyor olsa da pivot ederek başarıya ulaşan birçok şirket olduğunu görüyor ve gönül rahatlığıyla “iyi ki etmişler” diyebiliyoruz.  Hatta, bazen pivot etmemek şirketleri başarısızlığa sürükleyen temel faktörlerden biri oluyor. Bu sebeple pivot eden şirketleri başarısız olarak değerlendirmiyor; başarısızlık karşısında pes etmemiş ve daha güçlü olabilmek adına kendisini iyi savunmuş bir firma olarak değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyoruz.

Gelin elde ettiği başarıyı pivot etmesine borçlu olan, çok yakından tanıdığımız bazı firmalara bakalım:

Netflix: Günümüzde 221.6 milyon kullanıcıya ulaşan ve artık her evde bulunan uygulama, yola DVD kiralama platformu olarak çıkmıştı. Firma, yeniliğe ayak uydurup pivot ederek video akış hizmeti platformuna dönüşen ve kendi yapımlarını dahi ortaya çıkaran, bildiğimiz Netflix haline geldi.

Instagram: Başlangıçta Burbn adlı, kullanıcıların belirli konumlarda check-in yapmasına, gelecekteki check-in’leri planlamasına, arkadaşlarıyla takılarak puan kazanmasına ve buluşmalardan resimlerini paylaşılmasına izin veren konum tabanlı, karmaşık bir hizmetti.

Twitter: Her anımızı ve düşüncelerimizi yazmak için günde dakikalarımızı harcadığımız Twitter, yola ilk çıktığında podcast’ler etrafında dönen bir dağıtım kanalı ve sosyal ağ olarak hizmet etmesi amaçlanan Odeo adlı bir platformdu.

Bonus:

Play-Doh: Hepimizin çocukluğunda (belki de halen?) oynadığı oyun hamuru Play-Doh’un 1930’larda bir duvar temizleyicisi olarak piyasaya sürüldüğünü biliyor muydunuz?


[1] S.S. Bajwa et al., “‘Failures’ to Be Celebrated: An Analysis of Major Pivots of Software Start-Ups,” Empirical Software Eng., vol. 21, no. 5, 2016, pp. 1–36

This website uses cookies to improve your web experience. Privacy Policy